Selametin sonu nedir ?

Sena

New member
Selametin Sonu Nedir? — Meraklı Bir Yolculuk

Selam dostlar,

Bugün forumda biraz farklı bir başlık açmak istedim. “Selametin sonu nedir?” sorusu kulağa basit gibi geliyor ama içine dalınca hem felsefi hem de toplumsal bir derinliği var. Hepimiz “selamet” kelimesini günlük hayatta duyuyoruz: huzur, esenlik, güven içinde olmak… Peki bu selametin bir “sonu” var mı? Yoksa bitimsiz bir hedef mi? Gelin bu konuyu hem verilerle hem de insan hikâyeleriyle yoğuralım. Erkeklerin pratik ve sonuç odaklı bakışını, kadınların ise duygusal ve topluluk merkezli yorumlarını harmanlayarak biraz beyin fırtınası yapalım.

---

Selamet Kelimesinin Anlamı ve Çıkış Noktası

Selamet, Arapça “silm” kökünden geliyor, yani barış, güven, kurtuluş, huzur. Dilbilimciler kelimenin Türkçeye geçerken de aynı yüklü anlamlarını koruduğunu söylüyor. Bizde “Allah selamet versin” gibi dileklerde, “selametin yolu” gibi deyimlerde karşımıza çıkar.

Peki “selametin sonu nedir?” sorusu aslında iki kapı açıyor:

1. Huzura kavuşmanın nihai durağı nedir?

2. Selametin ardından yeni bir mücadele başlar mı?

---

Verilerle Bakış: Dünyada Selamet Arayışı

Birleşmiş Milletler’in 2023 Dünya Mutluluk Raporu’na göre insanların huzur algısı; ekonomik refah, sosyal dayanışma ve yaşam beklentisiyle doğrudan bağlantılı. Finlandiya üst üste 6 yıldır “dünyanın en huzurlu ülkesi” seçiliyor. Ama ilginçtir, Finlandiya’da da depresyon oranları hiç az değil. Yani “selamet” sadece maddi güvenceyle sağlanmıyor.

Türkiye’ye bakarsak, TÜİK’in 2022 verilerinde “hayattan memnuniyet oranı” %49’a kadar düşmüş. Bu da gösteriyor ki yarımız huzur arayışında. Selametin sonu bizde çoğu zaman “umut” ile “hayal kırıklığı” arasında gidip geliyor.

---

Bir Hikâye: Ali Amca’nın Selamet Yolu

Geçen sene bir köy kahvesinde tanıştığım Ali Amca’yı hatırlıyorum. 72 yaşında, ömrünü tarlada çalışarak geçirmiş. Ona “hayatın en selametli anı neydi?” diye sordum. Gülümsedi:

– “Oğlum, selamet dediğin şey köyden şehre giden otobüsün sağ salim varmasıdır. Benim için huzurun sonu, köyde akşam eve dönüp torunların gülüşünü duymaktır.”

Ali Amca için selametin sonu, güvenli bir eve dönüştü. Basit ama derin.

---

Erkeklerin Bakışı: Pratik ve Sonuç Odaklı

Forumda erkeklerin yaklaşımı şöyle olurdu:

– “Selametin sonu nedir kardeşim? Hedefe ulaştın mı bitti, huzuru buldun mu mesele kapandı.”

– “Dünya risklerle dolu, selametin sonu ancak ölümle gelir, ondan sonrası Allah’a kalmış.”

Onlar için mesele net: Sonuç alındı mı, huzur sağlandı mı, evrak tamam, defter kapanır. Erkekler pratiğe odaklıdır, selameti de bir proje gibi görür: başlangıç, süreç, bitiş.

---

Kadınların Bakışı: Duygusal ve Topluluk Odaklı

Kadınlar ise daha farklı yaklaşır:

– “Selametin sonu diye bir şey yok, huzur paylaştıkça çoğalır.”

– “Bir annenin selameti, çocuğunun sağlığıyla ölçülür. O yol bitmez.”

Kadınların gözünde selamet, bireysel değil, toplumsaldır. Onlar için “selametin sonu” yoktur çünkü huzur paylaşıldığında yeni bir başlangıç doğar. Bu bakış, selameti bitiş değil, sürekli bir yolculuk haline getirir.

---

Tarih ve Toplum Perspektifi

Osmanlı’da “darü’s-selam” yani “selamet yurdu” diye kullanılan kavramlar vardı. Toplumun düzeni ve adaleti, selametin anahtarı sayılırdı. Bugün modern dünyada da “barış anlaşmaları” selamet yolunun kilometre taşlarıdır. Ama tarihe baktığımızda her barışın sonu yeni bir savaşla sınanmıştır. Yani selametin sonu çoğu zaman yeni bir imtihan olmuştur.

---

Selametin Sonu: Bitmeyen Bir Yolculuk

Benim vardığım sonuç şu: Selametin gerçek bir sonu yok. Çünkü huzur durağan bir hedef değil, dinamik bir süreç. İnsan kendine, ailesine, toplumuna huzur ararken hep yeni engeller çıkar. Bazen ekonomik kriz, bazen savaş, bazen de sadece içsel bir boşluk.

Bir gün huzuru buluyoruz, ertesi gün kaybediyoruz. Ama bu iniş çıkışlar, aslında selametin doğasını oluşturuyor. Belki de selametin sonu, ölümden sonra başlayacak başka bir “ebedi selamet”tir.

---

Forumdaşlara Açık Sorular

Şimdi size dönüyorum sevgili forumdaşlar:

– Sizce selametin sonu var mı, yoksa sadece yeni başlangıçlara açılan bir kapı mı?

– Huzuru bulduğunuz anlar sizde kalıcı mı oluyor, yoksa hayat gelip onu hemen bozuyor mu?

– Erkek bakışıyla net ve sonuç odaklı mı görüyorsunuz, yoksa kadın bakışıyla ilişkiler ve topluluk merkezli mi?

Hadi bakalım, klavyeler konuşsun. Hepimiz kendi hikâyemizi yazalım; belki de selametin sonunu birlikte keşfederiz.